Róisín Murphy geri döndü (mü?)
Popüler

Róisín Murphy geri döndü (mü?)

Róisín Murphy'nin görkemli dönüşü, haftanın en dikkat çekici etkinlikleri ve DiskolaTa'nın seçtikleri...

Elektronik dans ve pop müziğinin çok önemli vokallerinden biri, şarkı yazarı ve prodüktör Róisín Murphy uzun bir aranın ardından iki yeni şarkı ile geri döndü. "Sırada albüm mü var acaba?" diye sormak istediğimiz şarkıcının cevabını şimdilik tam bilemiyoruz ama üçüncü albüm için "zamanı geldiğinde" demişti yıllar evvel. Hem Róisín Murphy’yi biraz hatırlayalım hem de en yeni iki şarkısını tanıyalım.

İrlanda’nın doğu yakasında 9. yüzyılda Vikingler tarafından kurulan ve 1798’de en kanlı İrlanda isyanlarına sahne olan Wicklow şehrine bağlı Arklow kasabasında 5 Temmuz 1973’te dünyaya gelen Róisín Marie Murphy on iki yaşına geldiğinde ailesiyle birlikte Manchester, İngiltere’ye taşınır. O yıllarda annesiyle birlikte çok sık vakit geçirdiği için 60'lı yılların modasıyla da sarmalanan şarkıcının, Sonic Youth ve Pixies dinlerken keşfettiği sesini yıllar boyunca sadece kendisine saklaması ise belki de hayatının en enteresan dönemlerinden biridir. Aradan geçen üç yıl sonunda anne ve babasının ayrılma kararıyla annesi tarafından İrlanda’ya geri götürülmek istenen Murphy, ısrarlı davranışları sonunda geri dönmez ve İngiltere’de kalmaya devam eder. Aldığı devlet yardımı sayesinde bir yıl boyunca birlikte yaşadığı en yakın arkadaşının yan dairesine taşınan şarkıcı, zor geçen orta okul yıllarından sonra 17 yaşında, amacı olan 'art school'a gidebilmek üzere liseye kaydını yaptırır. Sheffield’a taşınan ve gece kulüplerine de gitmeye başlayan genç Róisín, o yıllarda günümüzün ünlü DJ/prodüktörü Erol Alkan’ın işlettiği ve kendisinin sıklıkla gittiği Trash adlı gece kulübünde, hala ilham aldığını söylediği Vivienne Westwood tasarımlarıyla da tanışır.

1994 yılında gittiği bir partide hoşuna giden birine yaklaşarak -daha sonra ilk albümünün de ismi olan- "Do you like my tight sweater? See how it fits my body" diye sorduğu kişi olan Mark Brydon kendisini hemen kolundan tutarak stüdyoya sokup sesini kaydeder ve birlikte Moloko yıllarına başlamış olurlar. Anthony Burgess’ün ünlü romanı A Clockwork Orange’ın Nadsat argosu kullanan roman kahramanı Alex ve arkadaşlarının "drencrom" ile karıştırarak tükettikleri içeceğin ismi olan Moloko (Rusça’da süt anlamına geliyor) artık elektronik müzik yapan ikilinin grup ismi de olur. Moloko olarak, ilki 1995’de müzik marketlerde yerini alan, yukarıda hikayesini okuduğunuz "Do You Like My Tight Sweater?" ismiyle yayınlanan albümünü sırasıyla "I Am Not A Doctor" (1998), "Things To Make and Do" (2000) ve "Statues" (2003) izler. "Sing It Back", "Indigo" ve "The Time Is Now" gibi müzik listelerinde bir numara olmuş ve hala dillerde olan şarkılar o dönemde üretilen çalışmalardır. 2001 yılında aşk ilişkilerine son veren ikilinin son albümü "Statues" tamamen biten ilişkiler ve aşkları konu alan bir albüm olur.

Róisín’in, Moloko’nun son dönemlerinde başladığı solo çalışmalarında, Boris Dlugosch ile yaptığı "Never Enough" çok başarılı olur ve Amerika listerinde ilk üçe kadar çıkar. İlk solo albümü "Ruby Blue" için daha önce Moloko’ya da remiks yapan Matthew Herbert ile çalışmak isteyen şarkıcının, bu ilk solo albümü her ne kadar müzik dergileri ve otoriteler tarafından çok beğenilse de ticari olarak tam bir başarısızlık olur. Mayıs 2006’da plak şirketini değiştiren şarkıcı 2007 yazında –ikinci solo albümünün ismi de olan- yeni şarkısı "Overpowered"ı ve hemen sonrasında "Let Me Know" adındaki yeni çalışmasını da çıkarır. Şarkıcının kısa bir zaman sonra müzik marketlerde yerini alan "Overpowered" albümü, ilk albümü "Ruby Blue" kadar değilse de - İngiltere listelerinde ilk yirmiye girmiş olmasına rağmen- yine bir ticari başarısızlıkla karşı karşıya kalır.

2008 Ağustos’unda yaptığı açıklamayla üçüncü solo albümünün hazırlıklarına başlayacağını duyuran şarkıcının üçüncü albümü henüz çıkmadı ve aradan geçen dört yıllık süre içinde -Fatboy Slim, Crookers, Tony Christie ve DJ Mason- gibi isimler ile birlikte şarkılar çıkarmasına rağmen eski Moloko günlerine geri dönemedi. Nu-jazz, electronic-pop, synth-pop, pop, alternative dance, nu-disco, house gibi birçok tarzda çalışma yapan "ikonik" vokal Róisín Murphy’nin, 2009 yılında erkek arkadaşı artist Simon Henwood’dan Clodagh adını verdiği bir kız çocuğu oldu.

Róisín Murphy, 2010 yılında çıkardığı son single’ı "Momma’s Place"ten iki sene sonra, 2012 baharında "Simulation" adındaki kendi yazdığı ve bir anlamda disko müziğine geri dönüşü olarak gösterilen yaklaşık on iki dakikalık, düşük tempolu ancak yoğun duygu yaratan, büyüleyici vokallere sahip disco house şarkısını yayınladı. Büyük ilgi gören bu geri dönüş çalışmasında, orijinal versiyona göre daha kısa süreli olan dub versiyonun yanında, İrlanda’nın günümüz house müziğine armağan ettiği Mano Le Tough’ın remiksi de yer alıyor. Mano Le Tough’un bir anlamda Róisín’in geri dönüşünü "simule eder’’ gibi yaptığı çalışmasında, uzun (yaklaşık üç dakikalık) intronun ardından giren Róisín vokalini karanlığın biteceğini söylercesine kullanarak vokali bir güneş gibi şarkının üzerinde parlatıyor. Simulation, çıkış tarihinden beri online satış yapan Beatport, Juno gibi müzik sitelerinde ilk yirmi içinde yer alıyor.

Róisín Murphy’nin içinde yer aldığı en yeni çalışmanın hikayesi ise, kısa bir zaman önce bir arkadaşının tavsiyesiyle dinleyip müziklerine hayran kaldığı Luca C & Brigante’nin kendisine birlikte bir şarkı yapmayı teklif etmeleriyle başlar. Sonuç olarak yaklaşık iki hafta önce ortaya çıkan "Flash of Light" büyük ilgi görmeye başladı. Róisín şarkı hakkında: "Bir çağın bittiği (kıyamet günü) ve aşk için son bir şansın kaldığını haber veren, dünyadaki son geceyi anlatan bir şarkı" diyor. Umarız bunu kendi müzik kariyerinin son şansı olarak görmüyordur. Şarkının genel olarak vermek istediği "yarın olmayacakmış gibi sev’" mottosuna, Róisín’in mükemmel vokalleri ve sesinin güzelliğiyle katılmamak sizce mümkün mü? Roisin Murphy’yi eski günlerine götürecek güzellikteki Luca C & Brigante’yle yaptığı bu çalışma, aradan geçen çok kısa zaman içinde yeni remikslerinin (Tale of Us & Mind Against, Solomun, Blond:ish) yer aldığı ikinci bir single çıkartmayı başardı. Birçok müzik dergisi, otorite ve blog tarafından beğenilen bu çalışma büyük ihtimalle yılın çalışması adaylarından biri olarak görülecek. Üçüncü solo albümünü sabırsızlıkla beklediğimiz şarkıcının en yeni çalışmalarını aşağıdan dinleyebilirsiniz.



AJANDA

Rekids Night: Nina Kraviz & Nikola Gala, @Babylon, 26 Ekim 


Nina Kraviz

Elektronik müzik dünyasının son dönemde tartışmasız adından en çok söz ettiren kadın prodüktörlerinden Nina Kraviz, 26 Ekim Cuma gecesi kışkırtıcı canlı performansıyla Babylon’da! 

Sibirya’da doğan ve Moskova’da büyüyen Rus sanatçı, yerel sahnede parladıktan sonra Rusya’nın en önemli gece kulübü Propoganda’da çalmaya başladı. Çıkardığı bir dizi single ve EP’nin ardından dans müziğinin kalbinin attığı Berlin ve dünyanın diğer önemli gece kulüplerinde de boy gösteren Nina Kraviz, Rekids etiketiyle piyasaya sunduğu kendi adını taşıyan çıkış albümü ile 2012’ye damga vuran isimlerden biri oldu. Derinden gelen basit beat’lerin üzerinde house, techno ve acid müziği analog yöntemlerle birbirine bağlayan ve insanın ruhuna işleyip kendi dünyasına çeken vokaliyle dişiliğini müziğine yansıtmaktan kaçınmayan Nina Kraviz, şimdi de İstanbul’da nefesleri kesmeye hazırlanıyor.

Nikola Gala


House ve techno müziğin prestijli isimlerinden ve Frisky Radio’nun popüler isimlerinden Nikola Gala, Nina Kraviz performansı öncesinde DJ kabinine geçiyor. Daha önce Rekids, Ibadan Records, Freerange Records, Plastic City, Global Underground, Armada, Renaissance ve Audio Therapy gibi önemli plak şirketleriyle çalışan Nikola, Berlin, Tokyo, Tel Aviv, Stockholm ve Kiev gibi elektronik müziğin önemli merkezlerinde sahne aldı. Şimdi de 26 Ekim Cumartesi gecesinin açılışını Babylon’da yapmaya hazırlanıyor.

Sattas Reggae Band, @Ghetto, 26 Ekim 2012

Sattas Reggae Band
2005 yılında kurulan Sattas; Lee Scratch, Gregory Isaac, Bob Marley, The Wailers ve Count Ossie gibi birçok ismin cover’larını çalmanın yanı sıra sahnede kendi parçalarına da yer veren bir grup. İstanbul’un birçok önemli klübünde konserler veren Sattas, reggae, dub, ska caz, blues ve klasik rock’ı sahnede birleştirerek izleyiciye keyifli dakikalar yaşatıyor. 

Vega, @Ghetto, 27 Ekim 2012

Vega
1996 yılında Tuğrul Akyüz ve Mert Koral ile Deniz Özbey Akyüz tarafından kurulan Vega 1999 yılında 'Tamam Sustum', 2002 yılında 'Tatlı Sert' ve 2003 yılında 'Tatlı Sert 2' albümlerini çıkardı. 2003 yılında Mert Koral'ın ayrılmasının ardından yola iki kişi devam eden Vega, en son 2005 yılının sonunda 'Hafif Müzik' albümünü çıkardı. Deniz Özbey Akyüz'ün kendine has sesi, sahnedeki enerjileri ve dinleyici ile olan iletişimleriyle kaçırılmayacak bir konser. 

Baba Zula, @İstanbul Live, 27 Ekim 2012

Baba Zula
1996'da Levent Akman, Murat Ertel ve Emre Onel tarafından kurulmuş olan müzik grubudur. Grup parçalarını; geleneksel Türk müzik aletlerini kullanırken yine Türk halk müziği usüllerinden ve elektronik müziğin olanaklarından yararlanarak, kendi melodi, ritim ve sözleri ile yaratmaktadır.

Grup müziklerini 'Uzay yolu oryantal müziği' olarak lanse etmektedir. Müzisyenler, konser sırasında rengarenk kostümler giymekte; çengi ve dansözler, ışın tabancaları gösterileri, projektörle duvara yansıtılan canlı çizimler, striptiz şovları konsere eşlik etmektedir. Anadolu fikir ve görüşlerinin başını çeken Alevi inancından da etkilenen grup bu bağlamda evrensel müzik irdesine Anadolu'cu fikri de katmaktadır.


DİSKOLATA'NIN SEÇTİKLERİ

Feed Me & Crystal Fighters: Love Is All I Got
İki farklı tarzın bir araya gelmesiyle ortaya çıkan harika şarkı.



Tempogeist: We Need Lovers feat. Nidia
İndie dance/nu disco grubu Tempogeist’in bir hafta önce çıkan ilk EP’si Transatlantic’in açılış şarkısı.



Killtronik: Paris La Nuit (Venice Beach Remix)

Fransız şarkıcıya Fransız DJ ikiliden disco pop remix. 
 


DiskolaTa
https://diskolata.wordpress.com
https://twitter.com/DiskolaTa
https://soundcloud.com/diskolata
https://www.facebook.com/pages/DiskolaTa/129991373810401

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası